Oku
emri Kur’an’ın ilk ayetidir. Öğrenmek okumakla başlar. İnsanoğlu çocukluktan
çıktıktan sonra kendini, çevreyi, dünyayı okuyarak tanır, öğrenir. İnsanı bilgi yüceltir. Bilgi ise okumak, öğrenmek ve
yaşamakla elde edilir. Ancak belli bir sistem ya da temel üstünde olmayan
okumaya dayalı bilgi boşluktadır. Bir nevi bilgi yığını gibidir. Bir kitap
yığınından bilgiyi çekip çıkarabilmeniz mümkün olmadığı gibi ondan faydalanmak
ta mümkün değildir. Kitabı gerçek manada
okumak demek o kitabı yanlışı ve doğrusu ile anlayabilmek ve
kavrayabilmek demektir. Okuduğunu anlamayan ve anladığını yaşamayanlar için
Kur’an’da Allah diyor ki: “Tevrat'la yükümlü
tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin
durumu gibidir”
Son günlerde bir haber çok dolaştı ortalıkta. Beş ayda 250
kitap okuyan 10 yaşındaki Atakan’dan bahseder olduk. Tabii ki okumak, çok
okumak çok güzel. Fakat ne okuduğumuz nasıl okuduğumuz da çok önemlidir. Size
bu çocuğumuzun okuduğu söylenen kitaplar bilmem ilginizi çekti mi?
1-Jean –Jacques Rousseau-Toplum Sözleşmesi
2-Platon-Devlet
3-Benedictus Spinoza-Etika
4-Richard Dawkins-Yeryüzündeki en büyük gösteri
Tanrı
Yanılgısı
Gen
bencildir.
Elinde tutuğu iki kitap ise
biri kapağında bir domuz resmi olan George Orwel’in “hayvan çiftliği”, diğeri ise
Antoine de Saint-Exupéry’in “küçük prens”
İşte bu tablo
üzerinde biraz düşünmemiz ve konuşmamız lazımdır diye düşünüyorum. Ülkemiz bir
çarpıklıklar ülkesi oldu uzunca bir zamandır. Birkaç noktaya işaret edecek ve
düşünmeye davet edeceğim herkesi:Türkiye neredeyse elli
yıldır öyle bir süreçten geçiyor ki şehidimizin olmadığı gün yok. İçeride ve
dışarıda yeni şehidlerimiz düşüyor kucağımıza ancak, şehid haberlerine
alıştırılan toplum sokakta zehirlenen veya kötü muameleye maruz kalan hayvan
haberleriyle yüreğini kanatmaya başladı. Kadına şiddet ise herşeyin önüne
geçti. Türk toplumunun örf, adet, inanç ve geleneklerine uymayan LGBT güdümlü
İstanbul Sözleşmesinin kötü sonuçlarını görmeye devam ediyoruz.Geçtiğimiz günlerde “taksim
gezi davası” son duruşma gününde üç beş sanığın yargılandığı dava için onbeş kadar batılı ülke elçisi duruşmayı
takibe gelmişler, bu ülke temsilci ya da yetkilileri en az beş yıldır beş
milyon civarındaki mülteci Suriye’li için kıllarını kıpırdatmadılar ve
Türkiye’yi yalnız bıraktılar. Türkiye’de kaos planlayıcılarının üç beş
elebaşısı ise bunların ilgi alanları içinde, tıpkı PKK Avrupa’nın kucağında
beslendiği ve himaye gördüğü gibi.
Ve son olarak Cumhurbaşkanımızın 4.5 milyon kitaplık kapasitesi ve 24 saat hizmet verecek yapısı ile Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olan “millet kütüphanesi”ni açtığı gün bir başka haber gündeme oturuyor. 10 yaşında yukarıda saydığımız kitaplar olmak üzere sözüm ona beş ayda 250 kitap okuyan bir çocuk ortaya çıkıyor. Sokak köpekleri, Müge Anlı haberleri, kadın cinayetleri derken harika çocuk konuşmaya başlıyor;Her yer kedi olsun,Herşey parasız bedava olsun.Kapılar olmasın.Her gün tatil olsun.Herkes kölem olsun.3.dünya savaşı olsun.Atatürk yaşasın.Bütün yemekler pizza olsun.Hiç mikrop olmasın.Ben cumhurbaşkanı olayım………Ne kadar iç yakıcı bir tablo bu…… Hayretle izliyoruz, takdirle izliyoruz. Sorgulamıyoruz. Kim, neden, nasıl, ne yapmak istiyor diye hiç düşünmüyoruz. Takdir ediyoruz. Hayranlık duyuyoruz. Kısaca iki yüz yıldır bizi uyutan güçler uyutmaya ninni çekmeye devam ediyor fakat biz farkına varamıyoruz. Hani derler ya “mahalle yanarken mahallenin …….su saçını tararmış. İşte aynen böyle yaşadığımız hal.Bu harika çocuğun okuduğu kitaplar batı klasikleri arasında geçer. Bizim kültürümüz ve bizim değerlerimizle zerrece ilgisi yoktur. Siz hiç DEDE KORKUT kitapları, MANAS destanı, ERGENEKON destanı okuyarak büyümüş bir İngiliz, Fransız veya Alman veya İspanyol veya İtalyan çocuğu hayal edebilir misiniz? Fakat biz onlarca yıldır eski Yunan, Roma ve Rönesans kaynaklı eserler okutarak yetiştiriyoruz kendi neslimizi. Homeros ve İlyada okutarak büyütüyoruz. Yazıklar olsun. Ben;Dede Korkut okumayan, Boğaç’ı, Tepegöz’ü Bamsı’yı bilmeyen çocuğa Türk çocuğu demem.Ergenekon, Oğuz, Mete Han, Kürşat Atasını bilmeyen evlada evlat demem. Geldiği yeri ve gideceği yeri bilmeyen insana insan demem. Türk Milletinden ve İslam Ümmetinden ve İSLAM medeniyetinden olduğunun şuurunda olmayana da adam demem.
Aşağıdaki liste de benim hazırladığım öncelikle okunması gereken kitap listesi olsun:
Ve son olarak Cumhurbaşkanımızın 4.5 milyon kitaplık kapasitesi ve 24 saat hizmet verecek yapısı ile Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olan “millet kütüphanesi”ni açtığı gün bir başka haber gündeme oturuyor. 10 yaşında yukarıda saydığımız kitaplar olmak üzere sözüm ona beş ayda 250 kitap okuyan bir çocuk ortaya çıkıyor. Sokak köpekleri, Müge Anlı haberleri, kadın cinayetleri derken harika çocuk konuşmaya başlıyor;Her yer kedi olsun,Herşey parasız bedava olsun.Kapılar olmasın.Her gün tatil olsun.Herkes kölem olsun.3.dünya savaşı olsun.Atatürk yaşasın.Bütün yemekler pizza olsun.Hiç mikrop olmasın.Ben cumhurbaşkanı olayım………Ne kadar iç yakıcı bir tablo bu…… Hayretle izliyoruz, takdirle izliyoruz. Sorgulamıyoruz. Kim, neden, nasıl, ne yapmak istiyor diye hiç düşünmüyoruz. Takdir ediyoruz. Hayranlık duyuyoruz. Kısaca iki yüz yıldır bizi uyutan güçler uyutmaya ninni çekmeye devam ediyor fakat biz farkına varamıyoruz. Hani derler ya “mahalle yanarken mahallenin …….su saçını tararmış. İşte aynen böyle yaşadığımız hal.Bu harika çocuğun okuduğu kitaplar batı klasikleri arasında geçer. Bizim kültürümüz ve bizim değerlerimizle zerrece ilgisi yoktur. Siz hiç DEDE KORKUT kitapları, MANAS destanı, ERGENEKON destanı okuyarak büyümüş bir İngiliz, Fransız veya Alman veya İspanyol veya İtalyan çocuğu hayal edebilir misiniz? Fakat biz onlarca yıldır eski Yunan, Roma ve Rönesans kaynaklı eserler okutarak yetiştiriyoruz kendi neslimizi. Homeros ve İlyada okutarak büyütüyoruz. Yazıklar olsun. Ben;Dede Korkut okumayan, Boğaç’ı, Tepegöz’ü Bamsı’yı bilmeyen çocuğa Türk çocuğu demem.Ergenekon, Oğuz, Mete Han, Kürşat Atasını bilmeyen evlada evlat demem. Geldiği yeri ve gideceği yeri bilmeyen insana insan demem. Türk Milletinden ve İslam Ümmetinden ve İSLAM medeniyetinden olduğunun şuurunda olmayana da adam demem.
Aşağıdaki liste de benim hazırladığım öncelikle okunması gereken kitap listesi olsun:
SIRA KİTABIN ADI YAZARI
1 MEAL DİYANET
VEYA ELMALI MEALİ
2 İLMİHAL S.AHMET
ARVASİ
3 KENDİNİ
ARAYAN İNSAN S.AHMET ARVASİ
4 İNSAN VE
İNSAN ÖTESİ S.AHMET ARVASİ
5 DİYALEKTİĞİMİZ
ESTETİĞİMİZ S.AHMET ARVASİ
6 DOĞU
ANADOLU GERÇEĞİ S.AHMET ARVASİ
7 LOZAN
ZAFER Mİ HEZİMET Mİ KADİR MISIROĞLU
8 GÖNLÜMDEKİLER
VE ÖTEKİLER YAVUZ BÜLENT BAKİLER
9 UNUTAMADIKLARIM YAVUZ
BÜLENT BAKİLER
10 KILIÇLAR
VE KALEMLER YAVUZ BÜLENT BAKİLER
11 ÜSKÜPTEN
KOSOVAYA YAVUZ
BÜLENT BAKİLER
12 KORKUNÇ
YILLAR CENGİZ DAĞCI
13 YURDUNU
KAYBEDEN ADAM CENGİZ DAĞCI
14 ONLAR DA İNSANDI CENGİZ
DAĞCI
15 KÜÇÜK AĞA TARIK
BUĞRA
16 FİRAVUN
İMANI TARIK BUĞRA
17 GENÇLİĞİM
EYVAH TARIK BUĞRA
18 POLİTİKADA
ŞİDDET TAHA AKYOL
19 YALAN
SÖYLEYEN TARİH UTANSIN MUSTAFA
MÜFTÜOĞLU
20 BİR NESLİ
NASIL MAHVETTİLER OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ
21 EL MÜSNET İMAM'I
AZAM
22 EL İHTİYAR İMAM'I
AZAM
23 FIKHI
EKBER ŞERHİ İMAM'I AZAM
24 HANGİ SOL ATİLLA
İLHAN
25 HANGİ BATI ATİLLA
İLHAN
26 HANGİ
ATATÜRK ATİLLA İLHAN
27 BATILILAŞMA
İHANETİ MEHMET
DOĞAN
28 DİL KÜLTÜR
YABANCILAŞMA MEHMET DOĞAN
29 EN GÜZEL
DÜNYA JEAN BABY
30 İKİ SOVYET
RUSYA NADİR NADİ
31 TEMELLERİN
DURUŞMASI AHMET KABAKLI
32 KİLİT-KAPI-KONAK
SERİSİ M.NECATİ
SEPETÇİOĞLU