CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ-KİRLİ İTTİFAK VE EKMELETTİN İHSANOĞLU-RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Bakış açısı çok önemlidir, nasıl görmek istiyorsanız öyle bakar öyle görürsünüz. İnsanoğlu böyle bir varlık, anlamak çok ama çok zor. Şimdi yaşadığımız günümüzde ve gündem içinde her ağızdan farklı sözler farklı söylemler çıkıyor:

"vatan satılıyor, her tür milliyetçiliği ayaklar altına aldım diyen bu adam, hırsızlar, soydular, aldılar, sattılar, batırdılar, tükettiler, parsellediler, böldüler, bölüyorlar"

diye 10 yıldır feryat figan yaygara yapılıyor.

Ne kadar ilginçtir ki hani var ya Allah korusun vatanın milletin devletin başına bir hal gelse omuz omuza olacağımız bir kısım kardeşlerimiz şarz olmuşlar büyük bir telaş ve endişe içinde vatanı kurtarmak için dün Bülent Ecevit ile "Rahşan ecevit'in onca aşağılamalarına ve hakaretlerine rağmen" işbirliği yapanlar, ve ardından kendi ağabeylerini aday olmasın diye yumruklayıp aşağılayıp Ahmet Necdet Sezer'i Çankaya'ya oturtanlar bugün de geçmişten ders almamış gibi Kemal Kılıçdaroğlu ile Türk Solu ile ve her türlü geçmişten bugüne ezeli kemikleşmiş düşmanlarla koalisyon yaparak vatan kurtarma sevdasına tutuluyorlar. Hatta "PUTA ATEŞE TAPAN ALLAHSIZLARLA BİR OLURUM DAHA İYİ ÜLKE BÖLÜNÜYO" diyerek sınır tanımayan bir mantıkla ve yanlışların en yanlışı ile kendi yanlışlarına kılıf arıyorlar.

Bu camia 27 Mayısta radyolardan kükreyen o tok sesin hesabını hala verememiş ve vermeye çalışırken son 20 yılda bu camianın yokoluşunun öyküsünü kaleme alıyor birileri. Daha DSP ile yapılan koalisyonun izleri silinmemişken CHP ve diğer şer taşaron güçlerle yeni bir koalisyonun kapıları açılmış ve kirli bir çatının altına direk olunmuştur. Bu çatı ittifakı ile ilgili derim ki; hiç bir mazeret bu koalisyona haklılık kazandırmaz. Bu koalisyon adeta ebu cehil ile yezit ile ya da şeytan ile yapılan koalisyon gibidir. Göreceksiniz millet kendi elleriyle bu koalisyona dersini verecek. Keşke bu camia kendi adayını çıkarsa ve millete diyeceklerini diyebilse idi kampanya boyunca ve seçim ikinci tura kaldığında da seçmenini serbest bıraksa idi. Yazık BDP-HDP kadar olamadınız, yazıklar olsun.

Bazı kelimeler ya da kavramlar ya da değişik zamanlarda değişik ortamlarda sarf edilir. Ama biz bunların bir kısmını alır ve dilimize persenk eder resmin bütününü asla göremeyiz ya da siyaseten görmek istemeyiz. Şimdi derim ki;

Milliyetçilik;

sadece içi boşaltılmış hamasetten ibaret bir hale gelmiş ise,

toplumu birleştirme yerine ayrıştırma ve parçalama aracı haline gelmiş ise,

devleti büyültme ve güçlendirme yerine etnik olarak tabanı daraltma zayıflatma yönünde kullanılır hale gelmiş ise,

etnik ayrışma ve bölünmenin ana unsuru haline gelmiş ise,

böyle bir milliyetçiliği ayaklar altına almak lazımdır.

Ve;

Kim bu ülkeyi dünyanın en büyük 15 ekonomisinden biri haline getirmiş ise,

Kim yıllarca iliğimizi kemiğimizi sömüren enflasyonu tek haneli hale getirebilmiş ise,

Kim anayurdu dört bir baştan hızlı tren hatlarıyla ve demir ağlarla ve duble yollarla yeniden 10 yıl içinde örebilmiş ise,

Kim atayurdundaki Orhun Yazıtlarına giden 40 km lik yolu yüzlerce yıl sonra asfalt yapmayı akıl edebilmiş ise,

Kim IMF tasmasını boynumuzdan çıkarabilmiş ise,

Kİm 10 yılda ülke ekonomi ve bütçesini kar topu gibi büyütebilmeyi başarabilmiş ise,

Kim terörden kaybettiğimiz binlerce insandan ve ülke bütçesini kat kat aşan maddi kayıplardan sonra ne pahasına olursa olsun teröre son verme yolunda mesafe alabilmiş ise,

Kim demokrasi yolunda ciddi ve önemli adımlar atabilmiş ve demokratikleşme yolunda büyük değişimler gerçekleştirebilmiş ise,

Kim yıllardır "her Türk ailesi en az üç çocuk yapmalıdır" diyerek her türlü itiraz, ti'ye alma ve muhalefete rağmen bu sayıyı inadına dörde beşe çıkarma cesaretini gösterebilmiş ve bu aziz milleti aile başına 10-20-30 çocukla kuşatma projesini bozma yönünde alenen çaba gösterebiliyorsa,

Kim devletin şeref ve haysiyeti ve itibarı için uluslararası platformlarda ceket iliklemeden özgüveni ile bu büyük milleti ve devleti layık olduğu şekilde temsil etme gayretinde ise,

Kim yerli yabancı hiç bir dünyevi güç karşısında ceket iliklemeyip sadece hakkın huzurunda el bağlamayı şiar edinmiş ise işte odur gerçek milliyetçi. Söz anlayana söylenir, anlamayanın canı sağ olsun...